2 Temmuz 2014 Çarşamba

O göbekten nasıl kurtulacağım?

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mukaddes Kalyoncuoğlu, çocuklarda idrar kaçırmanın basit bir sorun gibi gözükse de kimi zaman ciddi böbrek yetmezliğinin ya da idrar kesesi ile ilgili bir sorunun habercisi olabileceğini söyledi.

Video: İdrar Torbası Enfeksiyonu

Prof. Dr. Kalyoncuoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarda idrar kaçırma sorununun sık görüldüğünü, gece 4 yaş, gündüz ise 6 yaş üzerinde devam etmesi halinde mutlaka hekime başvurulması gerektiğini belirten Kalyoncuoğlu, şöyle devam etti:

''Aileler sorunu 'çocuğun teyzesi, dayısı da idrar kaçırırdı' diyerek, düzeleceğini düşünüp, göz ardı ediyor. Oysa yaş ilerlemesiyle bazı sorunların da ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu rahatsızlığıyla alay edilen çocuk, psikolojik olarak çeşitli tepkiler verebiliyor, içine kapanabiliyor, sıkılgan davranışlar sergileyebiliyor. Altını ıslatma sorunu böbrek yetmezliğinin ya da idrar kesesi ile ilgili bir sorunun habercisi olabiliyor, araştırılması gerekiyor.''

İdrar Kaçırma

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mukaddes Kalyoncuoğlu, çocuklarda idrar kaçırmanın basit bir sorun gibi gözükse de kimi zaman ciddi böbrek yetmezliğinin ya da idrar kesesi ile ilgili bir sorunun habercisi olabileceğini söyledi.

Video: İdrar Torbası Enfeksiyonu

Prof. Dr. Kalyoncuoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarda idrar kaçırma sorununun sık görüldüğünü, gece 4 yaş, gündüz ise 6 yaş üzerinde devam etmesi halinde mutlaka hekime başvurulması gerektiğini belirten Kalyoncuoğlu, şöyle devam etti:

''Aileler sorunu 'çocuğun teyzesi, dayısı da idrar kaçırırdı' diyerek, düzeleceğini düşünüp, göz ardı ediyor. Oysa yaş ilerlemesiyle bazı sorunların da ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu rahatsızlığıyla alay edilen çocuk, psikolojik olarak çeşitli tepkiler verebiliyor, içine kapanabiliyor, sıkılgan davranışlar sergileyebiliyor. Altını ıslatma sorunu böbrek yetmezliğinin ya da idrar kesesi ile ilgili bir sorunun habercisi olabiliyor, araştırılması gerekiyor.''

Kirpik dibi iltihabının tedavisi nasıldır?

Kirpik dibi iltihabının tedavisi oldukça zordur. Eğer kirpik dibi iltihabının nedenleri arasında yağlı cilt varsa, gece yatmadan önce parmakların ucuna alınacak bebe şampuanı ile 30 saniye boyunca kirpik diplerine masaj yapılması, iltihaplanmaya önlemek açısından son derece önemlidir.

İkincisi, eğer bir kirpik dibi iltihabı başlamışsa, bunu uzman bir hekimin vereceği antibiyotikli damlalarla, hafif kortikosteroit denilen kortizonlu damlalarla ve ağızdan alınan antibiyotiklerle tedavi etmek gerekir.

Kirpik dibi iltihabı başladığı zaman, gözyaşı mutlaka bozulacağı ve göz kapağının hareketleri de yavaşlayacağı için, batmaları engellemek ve göz kapağının daha rahat hareket etmesini sağlamak amacıyla suni gözyaşlarını da kullanmak gerekir.

Ayaklarınız sağlığınız hakkında ne diyor?

Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları ve Romatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Soy ile ayak sağlığının genel sağlık durumunuz hakkında vereceği ipuçlarını konuştuk…

Soğuk ayaklar

Ayak parmaklarınız her zaman soğuksa nedeni zayıf kan akımı olabilir. Zayıf kan akımı, sigara, yüksek tansiyon ya da kalp hastalığı ile bağlantılı dolaşım sorunlarının habercisidir. Kontrolsüz diyabete bağlı sinir hasarı da ayaklarınızı soğuk hissetmenize neden olabilir. Diğer olası nedenler arasında hipotiroidizm (guatr bezinde yetersizlik)ve anemi vardır.

Ayak Ağrı

Ayaklarınız uzun bir gün sonunda ağrıyorsa yanlış ayakkabı tercihinizden kaynaklanabilir. Özellikle yüksek topuklu ayakkabı giyiyorsanız ayak ağrısı problemiyle karşılaşmanız kaçınılmazdır. Ayrıca basketbol, koşu gibi yüksek etkili spor yaparken oluşan stres kırıkları ve küçük çatlaklar da ağrıya neden olabilir. Ayrıca iltihaplı romatizmalar birçok eklemin yanı sıra ayakları da etkileyebilir ve ilk olarak ayak ağrısı ile kendini gösterebilir.

Kırmızı, beyaz ve mavi ayak parmakları

Raynaud hastalığı, ayak parmaklarınızı önce mavi, sonra beyaz ve tekrar doğal rengine çevirebilir. Bunun nedeni ani damar daralmalarına bağlı oluşan damar spazmlarıdır. Stres ya da sıcaklık değişimleri, skleroderma, romatoid artrit, Sjogren hastalığı gibi iltihaplı romatizmalar ve tiroit problemleri de hastalığı tetikleyebilir.

Topuk ağrısı
Topuk ağrısının en sık nedeni topuktan başparmağa uzanan plantar fasia olarak adlandırılan adalede oluşan iltihaplanmadır. Sabah uyandığınızda ve ayağınızın üzerine bastığınızda ağrı keskin olabilir. Bunu sonucunda topukta “epin kalkanei-topuk dikeni”, denilen kemiksi oluşumlar gelişebilir. Bu durum, özellikle Ankilozan spondilit grubu hastalıklar için önemli bir uyarıcı bulgudur. Topuk ağrısının diğer nedenleri de artrit, aşırı egzersiz ve yanlış ayakkabı seçimidir. Daha az yaygın nedenleri ise topuk altındaki kemikte oluşan yangı, tümör ya da kırık bir kemik olabilir.

Ayağı sürükleyerek yürümek
Bazen bir sorunun ilk işareti daha geniş yürüme ya da yürürken ayağınızı sürükleme gibi yürüme şeklinizdeki değişiklik olabilir. Bunun en önemli nedeni periferik sinir hasarının getirdiği duyu kaybıdır. Bu vakaların yaklaşık% 30 şeker hastalığı ile bağlantılıdır. Sinir hasarı ayrıca enfeksiyon, vitamin eksikliği ve alkolizm nedeniyle de olabilir.

Çomak parmak
Ayak ve el parmaklarında parmakların aşağıya doğru eğilmesi ile oluşan bu problemin en yaygın nedeni akciğer hastalığıdır. Ama aynı zamanda kalp hastalığı, karaciğer ve sindirim bozuklukları ya da bazı enfeksiyonlara neden olabilir. Bazen altta yatan herhangi bir hastalığı olmayan kişilerde de görülebilir.

Şişmiş Ayaklar
Genellikle çok uzun yol yapan kişilerde ve hamilelerde görülen bu problem geçicidir. Ancak devam ediyorsa zayıf kan dolaşımı, böbrek bozukluğu, tiroid, lenf sistemi ile ilgili bir sorun ya da bir kan pıhtısının habercisi olabilir. Eğer ayaklarınızda kalıcı şişlik varsa mutlaka bir hekime görünün.

Yanan Ayaklar
Ayaklarda yanma hissi, periferik sinir hasarı ile şeker hastaları arasında yaygındır. Ayrıca B vitamini eksikliği, ayak mantarı, kronik böbrek hastalığı, bacaklarda ve ayaklarda zayıf kan dolaşımından (periferik arter hastalığı) veya hipotiroididen de kaynaklanabilir.

İyileşmeyen yaralar
İyileşmeyen ayak yaraları diyabet için önemli bir uyarı işareti olabilir. Diyabet, dolaşıma zarar verdiği için özellikle ayak bölgesindeki yaraların iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyerek; basit bir yarayı problemle bir yaraya dönüştürebilir. Bu yaralar da enfeksiyona yatkındır. Diyabet hastasıysanız ayaklarınızın bakımına çok dikkat edin ve her gün herhangi bir yara olup olmadığını kontrol edin.

Ayak başparmağı ağrısı

Ayak başparmağında görülen kızarıklık ve şişmeyle devam eden ağrının en önemli nedenlerinden biri Gut hastalığıdır. Osteoartrit( kireçlenme) de ağrı ve şişliğe neden olabilir. Ayrıca yanlış ayakkabı kullanımı ya da genetik yapı nedeniyle ayak başparmağında çıkıntıyla birlikte ağrı görülebilir.

Kaşıntılı ayaklar

Kaşıntılı, pullu cilt görünümünde olan ayak mantarı, 20 ve 40 yaşları arasındaki erkeklerde daha fazla görülür. Kızarıklık, kuruluk ile birlikte görülen kaşıntıyla kendini gösteren ayak mantarı kimyasal madde veya cilt bakım ürünlerine cildin verdiği reaksiyonla ortaya çıkar. Kaşıntılı ayaklar üzerinde deri kalın ve sivilce benzeri ise sedef hastalığına neden olabilir.

Ayak spazmları

Ani, keskin ve birkaç dakika sürebilen kas spazmları; aşırı iş yükü ve kas yorgunluğu nedeniyle sık sık karşılaşılan durumlardır. Diğer nedenleri ise potasyum, magnezyum, kalsiyum, ya da D vitamini düzeylerinde düşme, zayıf kan dolaşımı, su kaybı olabilir. hamilelik veya tiroid bozuklukları, değişen hormon düzeyleri de ayak spazmlarında önemli bir rol oynayabilir. Spazmlar sık veya şiddetli ise mutlaka bir hekime başvurun.

Ayak üzerinde koyu lekeler oluşması

Cilt kanserinin en tehlikeli formu olan Melanom, düzenli olarak güneşe maruz kalmayan bölgelerde bile gelişebilir. Bu nedenle vücudunuzu iyi tanıyın ve ayda bir kez mutlaka kontrol edin.

Sarı ayak tırnakları

Kalınlaşmış sarı ayak tırnakları genellikle mantar enfeksiyonundan kaynaklansa da lenfödem (lenfatik sisteme ilişkin şişlik), akciğer sorunları ya da sedef hastalığı, sedefe bağlı artrit gibi altta yatan başka bir hastalığın da belirtisi olabilir.

Beyazlaşmış tırnaklar

Beyazlaşmış tırnaklar tırnak enfeksiyonu ya da sedef hastalığından kaynaklanabilir. Tırnak sağlam ve bunun çoğu beyaz ise karaciğer hastalığı, konjestif kalp yetmezliği ya da şeker hastalığı gibi daha ciddi bir durumun belirtisi olabilir. Herhangi bir endişeniz hakkında mutlaka hekiminizle konuşun.

Depresyona Karşı Karanlık Tedavisi Uygulaması

Bilim insanları, sonuçları Molecular Psychiatry dergisinde yayımlanan araştırmada, loş dahi olsa gece yanan ışığın, yaşam sevincini azalttığını, aksinin, yani gece zifiri karanlığın ise depresyonu hafiflettiğini tespit etti.

Ohio State üniversitesi bilim insanları, araştırmalarında, muhtemel hormonel etkileri devredışı bırakabilmek için yumurtalıklarını aldıkları dişi hamsterleri kullandı. Dört hafta boyunca gece bir televizyonun yaydığına yakın loş ışıkta uyuyan hayvanların şekerli suya daha az ilgi gösterdiği görüldü. Hayvanların bu davranışı, depresyonbelirtisi olarak kabul ediliyor.

Bu hamsterler gece uykularını zifiri karanlıkta geçirmeye başladıktan sonra ise şekerli suya ilgilerinin yeniden arttığı görüldü.

Bilim insanları, gece uzun süre televizyon ışığında oturan veya uyuyan, yatak odası bir sokak lambası tarafından aydınlatılan insanlarda da benzer durumun söz konusu olabileceğini belirtti.

Ramazanda 4 öğün şart!

Üç ana öğün ve ara öğünlerden oluşan beslenme düzenimiz, iki veya tek düzene inerek çeşitli besinler tüketmemize sebep olur. Uzun süre aç kalındıktan sonra iftarda yemeğe çok fazla yüklenmek; reflü, hazımsızlık, kabızlık ve baş ağrısı gibi sağlık problemleri yaratabilir. Central Hospital’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Selma Turan, sağlıklı bir iftar sofrasında yer alması gereken besinleri ve oruç tutarken dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

Ramazan’da uzun süre aç kalmak metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Bu durumda besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Aç kalındığı için vücut hareketlerinde yavaşlama ve metabolizma hızında düşme gerçekleşir. İftar sonrasında yemeğe aşırı yüklenmek ise yemek sonrası kan şekerinin hızla yüklemesine ve ardından da hızlı düşmesine sebep olabilir.

Ramazan’da en az 4 öğün yemek yenmeli
Açlık durumunun uzun süre devam etmesi baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik, uykuya eğilim, sinirlilik, midede ekşime ve şişlik gibi sorunlara yol açar, iş verimini düşürür. Bu gibi etkilerin görülmemesi için iftar-sahur ve ara öğünler mutlaka yapılmalıdır.Ramazan’da 4-5 öğün şeklinde beslenilmesini önermekteyiz. İftar ikiye bölünerek bir öğün öğlen, diğer öğün akşam yemeği mantığında ve aralarda 1-2 ara öğün, sahurda ise kahvaltı tarzında beslenilmelidir.

Kabızlık ve Reflüden korunmak için...
Ayrıca Ramazan’ın yaz ayına rastlaması ve açlık saatlerinin uzaması, sağlık riski taşıyan kişilerin çok dikkat etmesini gerektiriyor. Ramazanda en sık görülen sorunlardan olan kabızlık problemi ve reflüden korunabilmek için beyaz undan yapılmış hamur işleri ve şekerli yiyeceklerden uzak durulmalı, kızartma ve benzeri yağlı, baharatlı, tuzlu yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Lifli yiyeceklere ağırlık verilerek, daha yavaş sindirilen ve daha uzun süre tokluk hissi sağlayan protein ve vitamin içeren yiyecekler tercih edilmelidir. Gün boyunca tutulan oruç sonrası yapılan hafif bir spor, vücudunuza büyük faydalar sağlayacaktır. Egzersiz yerine, iftar sonrası ağır tempolu yürüyüş yapabilirsiniz.

İftar sofranızdan bu gıdaları eksik etmeyin

• İftarda ilk olarak su içilmelidir. Su çok soğuk ya da çok sıcak olmamalıdır.
• Yemeğe çorba ile başlanmalıdır.
• Mutlaka bir çeşit sebze yemeği veya salata olmalıdır.
• Yoğurt veya ayran mutlaka olmalıdır.
• Tatlı olarak sütlü tatlılar, ara öğünlerde tüketilmelidir. Şerbetli, ağır tatlılar kişilerde şeker yüklemesine neden olabilir.
• İftarda pilav, makarna, börek yerine esmer ekmek tüketilmesi daha uygundur.
• Et-tavuk-balık da iftarda tüketilmesi gereken diğer gıdalardandır.

Sağlıklı bir oruç için sahur önemli

• Protein tokluk sağladığı için yumurta, peynir, süt, yoğurt mutlaka tüketilmelidir.
• Sahuru kahvaltı şeklinde yapmak en uygunudur.
• Bol sıvı alınması önemli olduğu için bol su içilmelidir.
• Bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi ve vücut direncinin artması için mevsim meyvelerinden sahurda bir porsiyon mutlaka yenmelidir.
• Tuzlu besinler yenilmemelidir.
• Sahura mutlaka kalkılmalıdır.

Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Mönüsü:

İftar (1. Öğün)

• 1 bardak su
• Kahvaltılık (zeytin, peynir)
• 1-2 hurma
• 1 kase çorba
• 1 dilim ekmek veya 1/8 pide (bir avuç içi kadar)

Yarım saat sonra (2. Öğün)

• Izgara köfte, et veya tavuk
• Zeytinyağlı sebze
• Salata
• Yoğurt

Ara Öğün

• 2 top dondurma veya 1 porsiyon meyve

Ara Öğün

• 1 küçük kase sütlü tatlı veya meyve

Sahur

• Kepekli peynirli tost, domates, salatalık, 1 yumurta, 1 bardak süt, 1 porsiyon meyve

Ramazan'da tam tahıllı ekmek tüketin!

Sofraların bolluğuna dayanmak zaten yeterince zorken bir de Diyet yapıyorsanız durum daha da zorlaşabilir.
Sofranın bereketinin giderek arttığı Ramazanayında diyet yapanların bu sofraların cazibesine nasıl dayanabileceğini Hisar Intercontinental Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Karacanoğlu’ndan öğrendik…

Diyetime Ramazan’da da devam edeceğim diyorsanız…

• Yaklaşık 15 saat aç kalacağınız ve öğün sayınız ikiye düşeceği için mutlaka sahura kalın.
• Bol su içmeye özen gösterin.
• İftarda kalori değeri ve yağ oranı düşük gıdaları tercih edin.
• Sahurda tam tahıllı ekmek, haşlanmış yumurta, süt, peynir, zeytin, ceviz, meyve, açık çay ve bol su tüketin.
• Kepekli ekmekten yapılan bir tost ya da bir kase çorba da tüketebilirsiniz.
• İftarda ise sofraya oturulduğu an bir anda yemek yerine çorba ve tam tahıllı ekmek tüketmeye özen gösterin.
• Çorba ve tam tahılı ekmekten yaklaşık 20 dakika sonra az yağlı et, balık, tavuk, etli sebze yemeğiyle birlikte salata, yoğurt tüketebilirsiniz.
• Yemekten yaklaşık 2 saat sonra da bir ara öğün yaparak posa için meyve tüketin.
• Tatlısız olmuyor diyorsanız şerbetli tatlılar yerine dondurma ve güllaç gibi hafif sütlü tatlılar yiyin.
• Vücut gün boyu susuz kaldığı için en az 2 litre (10 su bardağı) su içmeye özen gösterin.